Laleler Hollanda'nın bir sembolü haline gelmiş durumdadır.Ama Lalelerin anavaratı aslında Hollanda veya başka bir yer değil .
Laleler doğal thabitatları dağlı arazilerdir.
Hollanda'ya İstanbul'dan ilk lale, topu topu 1554'te getirilmiştir. Yabani laleler güney Avrupa'da, Kuzey Afrika'da ve Çin'in kuzeydoğusuna kadar olan Asya'nın bazı kısımlarında bulunabilir.
Lale hem Türkiye'nin hem de İran'ın milli çiçeğidir.
Çiçeğin ismi Türkçe'den geliyor.
Bizim bunu dünyaya satmamız gerekirken gelin görünki bu görevi Hollanda üstlenmiş durumda.
Bugün, Hollanda yılda üç milyar lale soğanı üretip bunun iki milyarını ihraç etmektedir
Hollandalılar laleleri Türkiye'den alabilmeyi başarmışlardır ancak Sadece bir çeşit Laleyi almayı başaramamışlardır Bu lalenin ismi TERS LALE 'dir.
TERS LALE:
Ters lale nerede yetişir?
Ters lale Anadolu coğrafyasında yetişen bir çiçektir. Soğanlı bitkiler familyasına ait olan ters lale, birçok kültürde hüznü simgeler. Efsanelere konu olan ters lale, dini açıdan da öneme sahiptir. 19. yüzyıla kadar Anadolu'ya has bir çiçek olan ters lale, Osmanlı'nın son dönemlerinde ülke dışına da çıkarılmaya başlandı.
Ters lale Anadolu coğrafyasında yetişen bir çiçektir. Soğanlı bitkiler familyasına ait olan ters lale, birçok kültürde hüznü simgeler. Efsanelere konu olan ters lale, dini açıdan da öneme sahiptir. 19. yüzyıla kadar Anadolu'ya has bir çiçek olan ters lale, Osmanlı'nın son dönemlerinde ülke dışına da çıkarılmaya başlandı.
Başta Hakkari ve Van çevresi olmak üzere Anadolu coğrafyasında yetişen ters lale, birçok yerde bulunmaktadır. Hakkari ve Van dışında, Adıyaman, Malatya, Bitlis, Elazığ ve Batman'da yetişen ters lale, bu yörelerin simgesi konumundadır.
Günümüzde Anadolu coğrafyası dışında da yetiştirilen ters lale, Pakistan, İran, Afganistan ve Rusya'da da bulunmaktadır. Ters lale, 1000 ila 3000 metre yükseklikteki alanlarda yetiştirilebilen bir çiçektir.
Ters lale bir çeşit Endemik(yerli) bir bitkidir. Dolayısıyla sadece Anadolu ve İran coğrafyasında yetişebilir.
Anavatanı Pamir, Hindukuş ve Tanrı dağlarıdır. Türkler göçleri esnasında bu bitkinin soğanlarını Anadolu'ya getirmiştir. 1500'lü yıllarda Avrupa'ya Anadolu'dan giden lale özellikle Hollanda'da çok yaygındır. Soğanlarının üzerinde zarımsı bir örtü bulunur. Etli ve yeşil 2-8 yaprağı vardır. Çiçekler, saplar ucunda çoğunlukla bir, bazen ikidir.Kırmızı, sarı ve ara tonlarda renklere sahiptir.
16. yüzyılda Kanuni Sultan Süleyman tarafından Hollanda Kralı'na gönderilen laleler, ilk başta Hollandalıları ve kısa zaman içerisinde tüm Avrupalıları hayranlık içinde bırakmışlardır. Böylece günümüze kadar dünyanın en fazla lale üreten ülkesi Hollanda olmuştur.
Anavatanı Pamir, Hindukuş ve Tanrı dağlarıdır. Türkler göçleri esnasında bu bitkinin soğanlarını Anadolu'ya getirmiştir. 1500'lü yıllarda Avrupa'ya Anadolu'dan giden lale özellikle Hollanda'da çok yaygındır. Soğanlarının üzerinde zarımsı bir örtü bulunur. Etli ve yeşil 2-8 yaprağı vardır. Çiçekler, saplar ucunda çoğunlukla bir, bazen ikidir.Kırmızı, sarı ve ara tonlarda renklere sahiptir.
16. yüzyılda Kanuni Sultan Süleyman tarafından Hollanda Kralı'na gönderilen laleler, ilk başta Hollandalıları ve kısa zaman içerisinde tüm Avrupalıları hayranlık içinde bırakmışlardır. Böylece günümüze kadar dünyanın en fazla lale üreten ülkesi Hollanda olmuştur.
Lâlenin Tarihçesi
Çiçek, çağlar boyunca dünyanın her yerinde
duyguların anlatılmasında en güzel\r\nsembol olmuş, yaşamın
zorluklarını, streslerini törpüleyen, sinirsel gerilimleri\r\nazaltan
bir araç olarak günlük yaşamımızda yer almıştır.\r\n\r\nSoğanlı ve otsu
bir bitki olan lale çiçeğinin asıl vatanının Orta Asya
olduğu ve\r\nTürkler tarafından Anadolu’ya getirildiği sanılmaktadır.
Anadolu’da 12.yüzyıldan\r\nitibaren el sanatlarında süsleme motifi
olarak kullanılmaya başlayan laleyi,\r\nşiirlerinde kullanan ilk şair de
Mevlana Celaleddin-i Rumi olmuştur. Divan ve\r\nrubailerin de lale ile ilgili pek çok mısra bulunmaktadır.\r\n\r\nLale
en parlak dönemini 16-18.yüzyıllar arasında Osmanlı
İmparatorluğu’nda\r\nyaşamıştır. Süs bitkisi ve süsleme motifi olarak
kullanımı 3.Ahmet (1673-1736)\r\ndöneminde doruk noktasına çıkmış ve
1718-1730 yılları arası, tarihçiler\r\ntarafından ‘Lale Devri’ olarak adlandırılmıştır. Bu dönemde basılan ‘Lale\r\n Mecmuası’nda
50 kadar çeşidinin resimlendiği lalenin çeşitli kaynaklara
göre\r\n2000’den fazla değişik türünün olduğu belirtilmektedir.\r\n\r\nLale sadece yetiştirilmekle kalmamış, mimariden edebiyata, çiniden kumaşa kadar\r\nbirçok üründe lale desenleriyle bezenmiş. Lale bahçeleri
anlamına gelen\r\nlalezarlar,saray ve konakların en itinalı ve en gözde
yerleri olurken, lale için\r\nyazılan şiir ve nesirler Lalename denilen
risalelerde toplanmıştır.\r\n\r\nLalenin Anadolu’dan ilk yolculuğu Viyana’ya olmuştur. Oradan Hollanda’ya
ve\r\nardından Kanada’nın başkenti Ottowa’ya geçmesiyle lale, tüm
dünyada tanınır hale\r\ngelmiştir.Bu uzun yolculuğunun son durağı olan
Ottowa, Hollanda ve Japonya,\r\nAnadolu’nun bu ünlü çiçeğinin adına
festivaller düzenlemektedir.\r\n\r\nBu çok farklı kültürlerin
kaynaşmasına katkıda bulunan lale, güzelliği ve
zarafeti ile,\r\ninsanlar ve kültürler arasında bir köprü vazifesi
görmeye devam ediyor.\r\nKültürümüzde “Bir çiçeğin ötesinde her şey”
olarak yer edinen lale,aynı zamanda aşkın güzelliğin inceliklerinde
imgesini nazik gövdesinde taşımaya devam ediyor.\r\n\r\n1681-1726
yılları arasında kayda geçirilen ‘Defter-i Lalezar-ı İstanbul’ da tam\r\n1108 lale
çeşidinden söz edilmektedir. Türkiye’deki botanik çevrelerine
göre\r\nbunlardan bir tane bile kalmamıştır.\r\n\r\n17.Yüzyılda Osmanlı
’da önce ‘Ser Şükufeciyan-ı Hassa’ diye adlandırılan Çiçekçi başılık kurumu, sonra da ‘Çiçek ercümen-i Danişi’ yani Çiçek Akademisi kurulmuştur. Edirne’den Mardin’e kadar birçok şehirde lale bahçeleri vardı.\r\n\r\nAnadolu Lale bu nadide çiçeğin tanıtımını yapmakta ve Türk halkına\r\nsunmaktadır.\r\n\r\nLale festivallerinin
Japonya’dan Kanada’ya kadar yayıldığı günümüzde, lalenin\r\nadını bir
devre vermiş, hakkında şarkılar yazmış, ilmini kurmuş olan bizlerin
bu\r\nözel çiçeğe sahip çıkmasının zamanı geldi, geçiyor.
3 Yorumlar
keşke biz Hollandalılara Bİzim lalelerimizi kaçırmalarına izin vermeseydik.
YanıtlaSilBiz dünya ticaretine başlayabilseydik :(
Merhabalar Laleler günümüzdede türkiye ticaretini yapmiyormu
YanıtlaSilTürkiye kendi içinde satışları yapıyor evet ama yurtdışına ihracat yok denilecek kadar az.
Sil